Okuduğunuz tüm kitapları bir tarafa, Lev Nikolayeviç Tolstoy'un Anna Karenina romanını ayrı bir tarafa koymalısınız. Nobel edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk'un "Okuduğum en kusursuz roman." diye bahsettiği Anna Karenina, Rus ve Dünya edebiyatının en gözde romanlarından biri. Her yaş grubundaki okuyucuyu uzun bir süre tesiri altına alan romanın yazarı Tolstoy, Anna Karenina okuyanlar için özel yazarlar arasına girecek. Ayşe Hacıhasanoğlu çevirisiyle günümüze ışık tutmaya devam eden, 19. yüzyılda yazılan ölümsüz esere mercek tutalım.

"Anna Karenina" adlı kitabı neden okumalısınız?

Anna Karenina eserinde "İnsana akıl, onu huzursuz eden şeylerden kurtulması için verilmiştir." diyor Lev Nikolayeviç Tolstoy. Aslında bu romanın Tolstoy'un kendi yaşamından izler de bulabileceğiniz bir eser olduğunu söyleyebiliriz. Toplam 1070 sayfadan oluşan roman, gözünüzü korkutmasın. Anna Karenina, kendinizi hemen hikâyenin içinde bulabileceğiniz; sürükleyici, merak uyandıran ve sizi muhtelif sorgulamalara iten eşsiz bir eser. Bir tarafın mukaddes saydığı evlilik, bir tarafın yasak aşkla kanunları hiçe sayması... Kendinden yaşça büyük biriyle evlenmenin ruhunda oluşturduğu enkaz altında kalan Anna Karenina'nın büyüleyici hikâyesi. Romanda insanın ruh hâlini yansıtan çoğu şeyi bulabileceğinize inanıyoruz: Gerek romantizm gerek bencil bir kıskançlık gerekse de korkunç bir merhamet. Çoğunlukla Moskova ve St. Petersburg arasında geçen hikâye; şehir yaşamı ve taşra yaşamı arasında bolca karşılaştırma yapabileceğiniz, kendi yaşantınıza dair dersler çıkarabileceğiniz, kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında. Hayatınıza rehberlik edebilecek sadık bir dost arıyorsanız Tolstoy'un Anna Karenina'sı sizleri bekliyor. Sayfa sayısına rağmen gönül rahatlığıyla "Ben bu kitabı tekrar okurum." diyeceğiniz, yazar Tolstoy'un gönlünde de ayrı bir yeri bulunan romanı seveceğinizden eminiz.

Bunları biliyor muydunuz ?

Tolstoy'un eserin ismini ilk başta "İki Evlilik" koymayı düşündüğünü biliyor muydunuz? Konstantin Dimitriyeviç Levin karakterinin Tolstoy'un bizzat kendisi olduğu fikrini de söylemeden geçmeyelim. Tolstoy; eşiyle yaşadıklarını Kiti Seçerbatski üzerinden aktarır, ağabeyinin vefatı sonucu yaşadığı ruhi çöküşü de yine Anna Karenina romanında okuyucuya sunar. Ayrıca romanın birçok uyarlaması bulunur. Bunların en dikkat çekici olanlarından biri, Keira Knightley ve Jude Law'un başrollerini paylaştığı 2012 yapımı Anna Karenina (IMDb: 6.6) filmi. Bu hikâyeyi bir de beyaz perdede seyretmek, okuyucuya farklı bir lezzet verebilir.

Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz

Lev Nikolayeviç Tolstoy'un benzersiz romanını okuduktan sonra bir diğer kült eseri Savaş ve Barış 'ı Tansu Akgün çevirisiyle okuyabilir, Tolstoy'un benzersiz kaleminin keyfini bir kez daha sürebilirsiniz.